12 Temmuz 2011 Salı

KABENİN İLK RESİMLERİ


 
KÂBE’DE ÇEKİLEN İLK RESİMLER
 
Kutsal toprakların tarihte çekilen ilk resimleri 1880 yılında Osmanlı Subayı Albay Sadık Bey tarafından çekilmiştir. 
Bu fotoğraflar Sultan İkinci Abdulhamid'in özel koleksiyonunda yer alıyor.
O tarihte fotoğraf teknolojisi gayri müslimlerin sergilediği bir zanaattı. Fotoğrafçılık Osmanlı sınırlarına 1839 yılında girmişti ama Türklerden bu işi yapabilecek kadrolar yetiştirilmesi 1879'lara kadar mümkün olmamıştı. Kutsal topraklara gayrı müslimlerin ayak basması yasak olduğu için Kutsal mekânların resimlenmesi de 1880'lere kalmıştı. Albay Sadık Bey, Osmanlı Sarayında fotoğrafçılık eğitimine tabi tutulmuş bir subaydı.
Sultan Abdülhamit, ''Her resim bir fikirdir. Bir resim yüz sayfalık yazı ile ifade olunamayacak siyasi, hissi manaları telkin eder'' diyerek tüm alanlarda olduğu gibi fotoğrafçılığında en büyük destekcisi olmuştur.
Sultan Abdülhamit'in çektirdiği resimler kutsal toprakların o günkü durumu ile bugünkü durumu arasındaki farka ve  Osmanlı eserlerinin nasıl yok edilmiş olduğuna tanıklık ediyor.
İşte Albay Sadık Bey'in 1880 yılında çektiği, Mekke'nin tarihte çekilmiş ilk fotoğrafları ve Kabe'nin o günkü hali.

Albay Sadık Bey'in Kutsal Topraklarda Çektiği Diğer Resimlerden Bazıları

Sultan 2. Mahmut zamanında yapılan Yeşil Kubbe (Ravza-i Mutahhara)

Türk Dağı Yanındaki Tepe Üzerindeki Gayretiye Kışlası

Hz. Hatice'nin Türbesininde bulunduğu Cennetül Mualla

KIBLETEYN MESCİDİ VE CUMA MESCİDİ

KIBLETEYN MESCİDİ


Mescid-i Nebevi'ye 5 Km uzaklıkta bulunan ve ilk adı Ben-i Selime Mescidi iken Resul-i Ekrem'in namaz kıldırdığı sırada kıblenin Mescidi Aksa'dan Kabe'ye çevrilmesi üzerine ''İki Kibleli Mescit'' anlamına gelen bugünkü adını almıştır.
İslamın ilk yıllarında namazlar, Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya doğru kılınıyordu. Peygamber Efendimiz kıblenin Kabe olmasını yani namazların Kabe'ye dönülerek kılınmasını çok arzu ediyor ve bu konuda Allah(CC)'den gelecek emri bekliyordu. Hicretten 18 ay kadar sonra Peygamber Efendimize beklediği müjde gelmişti. Şaban ayının 15. günü(Berat Kandilinde) Hz Peygamber, öğle veya ikindi namazını kıldırdığı esnada ikinci rekatın sonunda aşağıdaki Ayet-i Kerime indi:
''Seni elbette hoşlanacağın kıbleye döndüreceğiz. O halde hemen Kabe'ye doğru dön. Ey müminler sizde nerede olursanız olun (namazda) oraya doğru dönün'' (Bakara 144)
Bunun üzerine Hz. Peygamber namazı bozmadan hemen Kabe istikametine döndü, cemaat de saflarıyla birlikte döndüler. Böylece Kudüs'e doğru başlanan namazın son iki rekatı Kabe'ye yönelinerek tamamlandı. İşte bu bakımdan bu mescide ''Mescid-i Kıbleteyn'' yani İki Kıbleli Mescit denir.
Mescid-i Kıbleteyn, Medine valisi Ömer bin Abdülaziz, Memluk Sultanı Kayıtbay ve Kanuni Sultan Süleyman dönemlerinde büyük onarım ve imarlar görmüştür. Son olarakta 1987'de Suudi Hükümeti tarafından yeniden inşa edilen Mescid-i Kıbleteyn'in Kabe tarafına mihrap, Kudüs tarafına ise Bakara Suresinin 144. ayeti ile bir pano konulmuştur. Mescidin iç kısımları modern tarzda süsleme motifleri ile ve Türk Hattatı Hasan Çelebi'nin yazdığı celi sülüs ve kufi hatlarla bezenmiştir.

KIBLETEYN MESCİDİ'NİN KUDÜS TARAFI 


KIBLETEYN MESCİDİ'NİN KABE YÖNÜ


CUMA MESCİDİ


Peygamber Efendimiz Mekke'den Medine'ye hicreti esnasında Kuba'ya ulaşmış ve burada ilk mescit olan Kuba Mescidini inşa etmişti. 24 Eylül 622 Cuma günu buradan Medine'ye yola çıkan Hz. Peygamber cuma vakti girince Ranuna vadisinde Salim b. Avf kabilesine misafir oldu ve buradaki namazgahta ilk Cuma hutbesini okuyarak ilk Cuma Namazını kıldırdı.
Daha sonra buraya ilk cuma namazının hatırasını yaşatmak üzere Mescid-i Cuma adıyla bir mescit yaptırıldı.
Mescid-i Atike(Vadi) adıyla anılan bu cami ilk olarak Medine valisi Ömer b. Abdülaziz tarafından inşa edilmiş, daha sonra Osmanlı Sultanı II.Beyazıt tarafından yeniden imar edilmiş ve Hz. Peygamberin namaz kıldığı yer belirgin hale getirilmiştir. 1992 yılında Suud Hükümeti tarafından yeniden inşa edilen Cuma Mescidi, Kuba mescidine yaklaşık 1Km uzaklıktadır.
Osmanlı Mimarisini andıran yapısıyla ziyaretcilerini selamlıyan Cuma Mescidi'nin mimarı Mahmut Kirazoğlu'dur.

CUMA MESCİDİ'NİN GİRİŞ KAPISI